Buraya geldigimizden beri surekli erteleyip durdugumuz bir seyi yapmanin vakti geldi artik. Hayatimizdaki Hodgkin Lenfoma (HL) faktorunu unutmayip, onunla yasamayi ogrenme asamasindayiz hep. Sanirim bu ogrenme sureci de hic bitmeyecek. Hayir telaslanmayin, hersey yolunda, sadece rutin kontroller icin basvuruda bulunma asamasindan bahsediyorum.
Bilmeyenleriniz vardir belki, Kivanc burada Memorial Sloan Kettering Cancer Center (MSKCC)'da calisiyor. Cilt kanserinin teshisi uzerine, image processing yapiyor. Neyse, kaderin cilvesi ki bu da bize benim rutin kontrollerimin Kivanc'in calistigi bu hastanede yapilmasi firsatini veriyor. Anladigim kadariyla -ki gercekten oyle sanirim, zira the newsroom un bir bolumunde bu hastaneye yapilacak bagistan bahsedildi, bir kac amerikan dizinde daha duydum adini, kanser ve MSKCC baya birlikte anilan seyler-.
Kivanc gecen hafta icinde karimin basindan gecmis bir HL hikayesi var, kontrollerini burda yapalim ne yapmak gerek dedi. Bize uzuuuun bir liste verdiler. Siz bunlari hazirlayin, biz bir bakalim degerlendirelim size cevap verelim dediler. Sigortanin karsilama durumu hakkinda bile bir sey demediler, once o istenilen liste hazirlanacak!
O listede iste su ana kadar olan herseyin ingilizce tercumesi isteniyor. Tum doktor raporlari, tomografi sonuclari, kan testleri, kemoterapi ve radyoloji bilgileri... Peki bu belgeleri cevirmek isini kim yapacak? Tabii ki ben!
Is basa dustu ve dunden beri bu belgeleri ingilizceye cevirmek icin ugrasiyorum. Bunu yapmayi psikolojimin kaldirmayacagini, bunu yaparken kendimi yerden yere aglayarak atacagimi falan sandim. Kivanc el koyacakti duruma eger psikolojik durumum bunu kaldirmazsa...
Doktor raporlariya basladim. Teshisin konulmasi, bu sirada kan durumlarin, kemoterapi sonrasi verdigim yanitlar...
Hasta 26 yasinda kadin, HL IIB evre. Kemoterapi sonrasi geldi. Sikayetler: Kemoterapi sonrasi kusma, mide bulantisi... Kemoterapi sirasinda aglama, kendini kotu hissetme... Bir sonraki kemoterapi icin uygun goruldu....
Kulaga cok urkutucu, gercek degilmis gibi geliyor degil mi...
Hasta bir sonraki kemoterapi sonrasi danisma icin geldi. Radyoterapi icin konsultasyon yazildi....
Bunlari ingilizceye cevirirken herseyi bastan yasiyormus gibi oluyorum gercekten. Ve bu kadar sogukkanli ve dingin bir sekilde bunlari yaptigima inanamiyorum. Ve sonra bunlari buraya bu sekilde yazdigima... Tamam o kadar serin kanli degilim aslinda, gozlerim dolmaya basliyor sanirim, ve iki saniye once Kivanc bana komik video gostermeye kalktiginda onu ruh halimi anlamamkla suclayip cigligi basmis da olabilirim... Hah, gozlerimin dolmasi gecti bak... Ama duygusal bir takim hafif gelgitler disinda kendimi ordan oraya atmiyorum. HL ile tanisan Bilge'yi elinden tutmaya calisiyorum.
Insanin basina boyle birsey geldiginde kabullenmeyi ogreniyor. Tum o berbat yollardan gectikten sonra aslinda en berbatinin kendine yabancilasmak ve hasta olan Bilge'yi dislamak oldugunu ogreniyorum. Cunku sen reddedip hasta olan yanini kabul etmedikce o cigliklar atarak pesinden kosuyor.
Ilk defa bu kadar acik bir sekilde size hissettiklerimi dile getirme cesaretini gosteriyorum. Nedense icimde bir his, boyle bir paylasimin beni koruyacagina inanmami soyluyor, bir batil inanc, bir saplanti daha belki. Eskiden, bu hastaliktan once -hastaliktan sonra cok degistim yeaa man moduna girmek istemem haberiniz olsun, sadece kendimi biraz daha iyi tanimaya ve anlamaya basliyorum sanki- hayatimin iyi gittigi zamanlarda mutlaka kotu birsey olacagini dusunur, hayatin mutlu yanlarini yasayamaz, hep bir hastalik endisesiyle hayati kendime zehir ederdim.
Simdi o surekli korktugum hastaliklardan sansli olarak birisine denk geldim -kotunun iyisi tabir edilir HL-. Ve ogrendim ki kanserden korkmak, kanserin insanin basina gelmesinden bin kat daha kotu birsey.
Evet su anda belgeleri ingilizceye ceviriyorum, bu ceviri isleri bitince hastaneye basvurucaz. Ve rutin kontrollerim burda baslayacak. Hic birsey cikmayacagini umuyorum. Kendim icin ayni yollardan bir daha gecmemeyi ve sizin icin hic bir zaman tum bu fena durumlarla karsilasmamanizi diliyorum.
Bu biraz bunalik bir post oldu ya, bir kac gun icinde size dun gece East Village'de yaptigimiz Halloween temali ghost tourdan bahsedicem. Amerikan edebiyati kokuyordu buram buram ama anlayabildigimiz iki isim oldu : Edgar Allan Poe ve Johnny Walker. Bu kisilerle ilgili paranormal hikayeleri duymak isterseniz beni takip edin anacim. Hepinizi kucaklarim.
No comments:
Post a Comment